Lübnanlı düşünür: Hristiyanlığı Kur’an-ı Kerim'den öğrendim

IQNA - Lübnanlı Hıristiyan düşünür ve edebiyatçı Michel Salim Kaadi, Kur’an-ı Kerim'i okuduktan sonra Hıristiyanlığa daha çok ilgi duyduğunu söylüyor.

Kaadi, 1944 yılında Lübnan'da Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Hıristiyan teolojisi okudu, Arap dili ve edebiyatı alanında doktora derecesine sahip ve aynı zamanda Kahire Üniversitesi'nden gazetecilik diploması aldı. Düşünür, filozof, yazar, şair ve dilbilimci olarak tanınan yazar halen Beyrut üniversitelerinde ders vermektedir.

Aynı zamanda Michel Kaadi Ehl-i Beyt ve Peygamber Efendimiz’in (sav) ailesi ve torunları hakkında birçok eser yazmıştır. İmam Ali’yi (as) Allah'ın en büyük nimeti, Hz. Zehra’yı (sa) kutsallığın vücut bulmuş hali olarak tanımlamış ve İslam dininin ayakta kalmasını İmam Hüseyin’in (as) kıyamına bağlı olduğuna inanıyor.

Kaadi ayrıca İran İslam Devrimi’ni ulusların haklarını savunmak için küresel bir model olarak değerlendirdi. 2021 yılında Beyrut’taki İran Kültür Merkezi tarafından Ehl-i Beyt (as) ile ilgili sayısız eseri nedeniyle onurlandırıldı.  

IQNA’ya verdiği ropörtajda Kur’an ve Ehl-i Beyt (as) hakkındaki görüşlerini, İslam ile Hıristiyanlık arasındaki diyaloğun gerekliliğinden bahsetti.

Vatikan’da eğitim alan Kaadi doktora tezini büyük bir öğretmen olan babasının tavsiyesi üzerine Hz. Ali’nin yaşamı üzerine yazdı. Çünkü babası Kur’an, İncil ve Nehcü’l Belağa’ya inanırdı.

Vatikan’da bir öğrencinin doktora tezi yazabilmek için izin alması gerektiğini ve onaylanmasının yaklaşık 6 ay sürdüğünü belirterek tezine 48 saatte içine onay verildiğini kaydetti.

Beş yıl süren ve yedi kilo ağırlığındaki doktora tezini bu şekilde yazdığını ifade etti.

Hristiyan düşünür, Kur’an çalışmalarına değinerek bir Hıristiyan din adamının İslam’ın kutsal kitabını okuduğunda iki din arasındaki yakın ilişkiyi fark edebileceğini söyler.

Tüm Kur’an’ı yedi kez okuduğunu ifade eden Kaadi tüm Müslümanları da kutsal kitaplarını okumaya ve düşünmeye çağırdığını söylüyor.

Hristiyan düşünür şöyle devam etti: Kur’an bana Hristiyanlığı tanıtan kitaptır. Kur’an’ın Hz. İsa (as) hakkındaki görüşünü Meryem, Al-i İmrân, Mâide, Tevbe ve Yusuf surelerinde okuyabilirsiniz. Kur’an-ı Kerim, Hz. İsa’nın (as), Hz. Muhammed’in (s.a.v) peygamberliğini müjdelediğini ve İslam Peygamberi’nin (s.a.v) Hz İsa'ya (a.s) büyük bir hürmet duyduğunu belirtmektedir. Bu İlahi elçiler arasında herhangi bir ihtilaf yoktu. Siz Müslümansınız, biz de öyle.

Michel Kaadi’nin Ehl-i Beyt hakkındaki görüşleri ise onların özel bir yeri olduğunu büyük saygı duyduğunu söyledi.

Hz. Ali’yi (a.s) Allah’ın yeryüzündeki en büyük nimeti olarak görmekte ve Hazret ile ile Mesih arasında yakın bir ilişki olduğuna inanmaktadır. Ayrıca Hz. Zehra’nın  vakarından, ilminden ve belagatından ders alınması gerektiğini dile getirdi.

Aynı halde Hz Fatıma’yı kadınların ve erkeklerin öğretmeni ve İslam’ın büyüklüğünü fark etmede değerli rol oynayan ilk kadın yazarlar arasında görüyor. Hz. Hüseyin’den (a.s) sabrı, cesareti öğrendiği gibi onun sözlerinden Hristiyanlığın büyüklüğünüde anladığını ifade ediyor.

Hristiyan düşünür Ehl-i Beyt ile ilgili yazdığı kitapları büyük bir aşk ve sevgiyle yazdığını belirterek onların tüm insanlık için ebedi örnek alınabilecek insanlar olduğunu kaydetti.

Son olarak İslam ile Hıristiyanlık arasındaki dini diyaloğu güçlendirmenin yollarından bahseden Kaadi İslam ile Hıristiyanlık arasında, bir arada yaşamanın, diyaloğun, işbirliğinin ve barışın temeli olabilecek pek çok ortak nokta bulunduğunu sözlerine ekledi.

4209667