İslam bu konunun üzerinde çokça durmuş olup Kıyamet gününü kalplerde canlı tutmaktadır.
Vasiyet, ölüm zamanına mahsus olmayıp insanın ilk fırsatta vasiyetini hazırlaması daha iyidir. Ama genellikle ölümün eşiğine geldiğinde vasiyet edilir çünkü bu son şansıdır.
Bakara suresi 180. ayetinde şöyle buyruluyor: “Birinize ölüm yaklaştığında, eğer geriye mal bırakıyorsa anasına, babasına ve akrabasına uygun bir vasiyette bulunması, sakınanlara bir borç olmak üzere yazıldı.”
İnsan mal-mülk sahibi olduğunda anne- babasına ve akrabalarına lâyık, hikmetli ve adil bir vasiyette bulunması gereklidir.
Vasiyet yazmak müstehab (tavsiye edilmiş) olmakla birlikte, Kur’an-ı Kerim’de Kutibe Aleyküm (size farz kılındı) ibaresi yer almakta olup bu, Bakara Suresi 183. ayette oruç için de kullanılan bir tabirdir: “Ey iman edenler! oruç size farz kılındı.”
Vasiyet o kadar önemlidir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v) vasiyet ederek ölen bir kişinin şehit gibi olduğunu söylemiştir. “Kim de vasiyetsiz ölürse, sanki İslam’dan önceki cahiliye ölümüyle ölmüş gibidir “ dedi.
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Mead) kitabından alıntıdır.